Anadolu Türk’eli’dir, Türk yurdudur, bilmeyen açsın Türk tarihini okusun…

Bugün Türk milleti ve Türk yurdu ağır bir tehdit altındadır. Cumhuriyet tarihimizin bu ağır tehdidinin ardında Erdoğan Siyaseti ve bu siyasetin son yüz elli yıllık mazisindeki ihanetler bulunmaktadır.

Tarihi olmayan bir millet yaşayamaz…

Bugün AKP ve Erdoğan siyaset siyaseti Türk Tarihi’ni yok saymakta ve İstanbul’da yürüyen bir soruşturma eliyle ayaklar altına almaya çalışmaktadır. Kod adı olarak Ergenekon denilen bu soruşturmaya bu kutsal adın verilmiş olması, hukuken, siyasetsen ve ahlaken yanlıştır. Ama siyasetin ihaneti amacına ulaşmış, Türk Milleti’nin yaratılış destanı olan Ergenekon, terör ve şiddetle yan yan getirilerek gelecek nesillerin hafızasından silinmeye çalışılmıştır, bu durum ağırlaşarak devam etmektedir. Alçaklık öylesi boyutlara varmıştır ki, bazı kendini bilmezler “Ergenekon’u tepeledik” ya da “Ergenekon Avcısı” gibi deyimler kullanmaya cüret edebilmişlerdir. Ergenekon Türk Tarih destanıdır, bu destan gelecek nesillerimizin de güç alacağı Türk Destanı olarak yaşatılacaktır, buna engel olmaya kalkışanlara da, demokrasi içinde, gereken ders verilecektir…

Adı olmayan bir millet yaşayamaz…

Türk Tarihi yok saymaya cüret eden AKP ya da Erdoğan siyaseti, “Tek Millet” diyerek halkımızı aldatmakta, bu büyük milletin, adı TÜRK olan bu yüce milletin adını söylemeye dahi korkmaktadır.  Anadolu’da tek millet yaşar ve bu milletin adı Türk’tür.  Türklük şuuru ve ülküsünü mikro etnik kimlik olarak saymaya cüret eden Erdoğan Siyaseti ya da AKP, binlerce yıllık dünya uygarlıkları içerisinde bir güneş doğan Türk Uygarlığını, varlığını, kimliğini ve tarihini Anadolu’da yok edebilmek için bir zamanlar savaştığımız Bizanslılarla bile işbirliği yapmaktan çekinmemektedir. Türk milleti, Türk, Atatürk, Türk Milliyetçiliği gibi kutsal kavramları Anayasa’dan çıkarmaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyeceği de, demokrasi içinde, bilmeyenlere anlatılacaktır.

Yurdu olmayan ve kutsal yurdu güven altında olmayan bir millet yaşayamaz…

Türk tarihi ve kimliğini Anayasa’dan çıkarmaya kalkışan AKP ya da Erdoğan siyaseti, binlerce yıllık Türk Yurdu’nu da iç ve dış tehditlere açık hale getirmiş, vatanımız üzerindeki bölme, bölüştürme, parçalama gibi alçakça planlar uygulamaya konulmuştur. Arkasına İsrail’i alan PKK, arkasına İsrail-ABD-AB’yi almış AKP ile ittifak kurarak bu hain planları hayata geçirme çabası içinde girmiştir. Vatanımızın birlik ve bütünlüğü ile çocuklarımızın geleceği fiilen tehlikeye düşmüştür. Vatan bir bütündür, parçalanmaz, parçalamaya da kimsenin gücü yetmez. Aksini düşünen ya da buna cüret etmeye kalkanlara da, demokrasi öğretilerek gereken ders verilecektir.

Vatanın yer altı ve yer üstü kaynaklarını kullanmayan ve yönetemeyen bir millet yaşayamaz…

“Babalar gibi satarız” sözleriyle ve siyasetiyle Türk tarihine utanç harfleriyle geçecek olan Erdoğan ya da AKP siyaseti, Türk vatanının yer altı ve yer üstü kaynaklarını parça parça adı Bizans olan topluluklara satmaktadır. Limanlar, madenler, bankalar, borsalar, sigorta şirketleri, iletişim… göz nuru ile sahip olduğumuz vatan kaynakları yabancılara satılmış ve satılmaya devam etmektedir.  Türk yurdunun kaynaklarının yönetimi artık yabancıların eline geçmiş bulunmaktadır. Geleceğimiz için bu ağır bir tehdittir, satılan kaynaklar geri alınacak ve kaynak yönetimi Türk milleti ve devletinin eline geçecektir.

Çocuklarını geleceğe hazırlamayan bir millet yaşayamaz…

Erdoğan ya da AKP siyaseti eliyle çocuklarımız elimizden alınmaktadır. Seçme sınavı denilerek en zeki, en fakir çocuklarımız mal gibi belirlenmekte ve sözde özel okullar eliyle Türk Kültürü ve Türk ülküsünden uzak nesiller yetiştirilmeye çalışılmaktadır. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir, Türk milleti ve tarihinin geleceğidir. Türk yurdu olan Anadolu’nun geleceğidir. Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak görevi, başta ailelerin olmak üzere, Türk milletinin varlığı ve bekasını, geçmişi ve geleceğini Türk Kültürünü yüceltmek ve yükseltmek görevi olan devlete aittir. Bu devşirme mantığından çocuklarımız kurtarılacak, Türk dili ve kültürü ve de ülküsü ile yoğrulmuş nesiller yetiştirilecektir.

İçte birliğini sağlamayan bir millet yaşayamaz…

İhanet siyasetleri dili bir, dini bir, tarihi bir, geleceği bir olan milletimizi etnik ve dini temelde ayrıştırmakta ve ardından da ayrışan gurupları birbirine düşman etmektedir. Bu ayrışma süreci derhal durdurulacaktır. Milli birlik ve beraberliğimizi tehdit eden unsurlara asla taviz verilmeyecektir.

Dışta hak ve menfaatlerini sağlamayan bir millet yaşayamaz…

Kuzey Kıbrıs Türk Devleti, bizim can parçamızdır. Ama Rumları devlet yapıp tanıyan AKP siyaseti ya da Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’ni yok saymaktadır. Musul ve Kerkük bizim can parçamızdır.  Ama ihanetin siyaseti Musul’u kaderine, Kerkük’ü ise peşmerge Barzani’ye terk etmiştir. Azerbaycan bizim can parçamızdır. Bu ihanet, Ermenilerle İsviçre’de protokol imzalamak suretiyle Ermeni’yi tanımış Azerbaycan’a ise güç kaybettirmiştir. Batı Trakya Türkleri, en aşağı yedi binlik Türk uygarlığının yer aldığı Orta Doğu, Kuzey Afrika, Asya, dünyanın her köşesindeki dil ve kültür bağımız olan insanlar bizim kardeşimizidir. Ama ihanete düşen siyasetle can parçalarımız tek tek yitirilmektedir. Bu duruma seyirci kalınamaz, tüm dünyadaki milli menfaatlerimiz korunacaktır.

Güçlü bir ordusu olmayan bir millet bu Anadolu’da yaşayamaz, yaşatmazlar…

Bakın Türk Ordusu’na, artık ihanetin adı olan siyasetin eliyle ağır saldırı altına alınmıştır. Bu böyle devam edemez. Teröristler ortalıkta cirit atarken, ordumuzun şerefli subaylarının terörist gibi hapse atılmasına seyirci kalınamaz. Ordumuza sahip çıkacağız.

Tehlikeye düştük ey kardeşlerim sesimi duyuyor musunuz!

Eğer ki;

Türk Tarihi’ne sahip çıkmaz isek,

Türk dili ve kültürüne ve de Türklüğe sahip çıkmaz isek,

Yurdumuz olan Anadolu’ya sahip çıkmaz isek,

Vatanımızın yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip çıkmaz isek,

Çocuklarımıza sahip çıkmaz ve de onları geleceğe hazırlamaz isek,

İçte birliğimizi, dışta hak ve menfaatlerimizi korumaz isek,

Türk yurdu ve cumhuriyetinin en büyük gücü olan Türk Ordusu’na sahip çıkmaz isek bizi yaşatmazlar…

Milliyetçi Harekât Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin bugüne kadar yapmış olduğu konuşmalar ve izlediği siyasetten anladığımız budur. Bu milli bir siyasettir.

Türk’ün, Ne Mutlu Türk’üm diyenin, Türk tarihinin, Türk dili ve kültürünün, Türk vatanının böylesine ağır tehdit ve tehlikelere düşürüldüğü bu ortamdan çıkış yolumuz “Milliyetçi Hareket Partisi” olacaktır.

Hepimiz tavrımızı açıkça ortaya koymak zorundayız.

Derhal bu ihanet sürecini durdurmak ve de bu ihanetin hesabını sormak zorundayız, yoksa yaşatmazlar bizi!

ERDAL SARIZEYBEK

KAYNAK: http://www.erdalsarizeybek.com.tr

118 views