Gaziantep’te eğitim kültürü yok.

Sorun ailelerde Milli Eğitim Müdürü Ekrem Serin, Gaziantep’in gelişmiş bir sanayi kenti olması nedeniyle eğitim meselesinin ikinci planda kaldığını belirterek, “Gaziantep eğitim – öğretim ili değil. Sanayi ve ticareti gelişmemiş illerde herkes meslek sahibi olmak için okumak zorunda. Gaziantep’te böyle bir hedef yok. Ailelerin öğrencilere üniversite okumaları ya da eğitime devam etmeleri yönünde motive edici bir yaklaşımları yok” dedi. 

EĞİTİM-ÖĞRETİM KÜLTÜRÜ YOK

Milli Eğitim Müdürü Ekrem Serin son bir yılda sorunların tespiti konusunda  çok ciddi çalışmalar yaptıklarını ifade ederek çözüm aşamasına geçtiklerini bildirdi. Gaziantep’te eğitime bakış açısının biraz problemli olduğunu ifade eden Serin, Gaziantep eğitim öğretim ili değil. Sanayi ve ticaretle uğraşan bir il olduğu için eğitim ve öğretimle kültürel manada önemsenen bir konu değil. Mesela bazı illerimiz sanayi ve ticaret gelişmiş olmadığı için herkes okumak zorunda. Herkesin üniversite bitirip meslek sahibi olmak gibi bir hedefi var. Fakat Gaziantep’te böyle bir hedef yok. Ailelerin öğrencilere üniversite okumaları ya da eğitime devam etmeleri yönünde motive edici bir yaklaşımları yok. Göçle gelen kalabalık aileler var. Bu aileler çocuklarının bir an önce çalışıp para kazanmalarını istiyorlar. Çocuklarını okutmak gibi bir eğilimleri yok. Bu anlamda da sorun yaşıyoruz” dedi. Serin şöyle konuştu;

SORUNLAR BELİRLENDİ

Çok ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Şunu kabul ediyoruz ki ilimizin şu an itibariyle eğitimde olması gereken yerde olmadığını çok net ifade edebilirim. Çok titiz bir çalışma yürütüyoruz. Bu yılın yaz aylarını çok iyi değerlendirdik. Öncelikle problemlerin tespitini yaptık. İlköğretim ve ortaöğretim çalışma gruplarını topladık. Toplantılar yaptık ve problemleri tespit ettik. Çözüm önerilerini masaya yatırdık. Bu önerileri raporlandırdık ve eylem planımıza aldık. O eylem planı üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. 

GAZİANTEP EĞİTİM ÖĞRETİM İLİ DEĞİL

İlimiz gerçekten çok yoğun göç alıyor. Sanayi ve ticaret cazibesi devam ettikçe büyümesi de devam edecektir. İlimizde derslik yetersizliğimiz mevcut. Toplumda eğitim öğretime bakış açısı da biraz problemli. Gaziantep eğitim öğretim ili değil. Sanayi ve ticaretle uğraşan bir il olduğu için eğitim ve öğretimle kültürel manada önemsenen bir konu değil. Mesela bazı illerimiz sanayi ve ticaret gelişmiş olmadığı için herkes okumak zorunda. Herkesin üniversite bitirip meslek sahibi olmak gibi bir hedefi var. Fakat Gaziantep’te böyle bir hedef yok. Ailelerin öğrencilere üniversite okumaları ya da eğitime devam etmeleri yönünde motive edici bir yaklaşımları yok. Bu anlamda da sorun yaşıyoruz. 

YILLIK ÖĞRENCİ ARTIŞI 8 BİN 590

Gaziantep’te öğrenci sayısı konusunda ciddi bir artış var. 2009-2010 yılında 313 bin öğrencimiz varken 2010-2011 yılında 322 bin öğrencimiz var. Toplam öğrenci sayımız 439 bin. Net öğrenci artışımız yıllık bazda 8 bin 590. 1 yılda artan öğrenci sayısı için oluşan derslik ihtiyacına baktığımızda yıllık 286 derslik yaptığımızda mevcudu koruyabileceğimiz gerçeği ortaya çıkıyor. Bu da 24 derslikli 12 okula denk geliyor. 2003 yılında sonra ciddi manada derslik artışı olmuş. Bu artış da bizim ihtiyaçlarımızı çözmekten uzak görünüyor. Bakanlığımızın bize gösterdiği genelge ile ilköğretimdeki dersliklerde öğrenci sayısının 30 olması öngörülüyor. İkili öğretim yerine normal öğretim yapılması hedefleniyor. Türkiye’de derslik başına düşen öğrenci sayısı 32 iken bu sayı ikili öğretime rağmen maalesef Gaziantep’te 46. Derslik sayılarımıza bakarsak 6 bin 950 dersliğimiz var. 30 öğrenciye göre olması gereken acil ihtiyacımız 3 bin 801. 

AİLELERİN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR

Toplumun eğitime bakış açısında sıkıntımız var. Göçle gelen kalabalık aileler var. Bu aileler çocuklarının bir an önce çalışıp para kazanmalarını istiyorlar. Çocuklarını okutmak gibi bir eğilimleri yok. Biz zoru başarmak adına Aile eğitim seferberliği başlattık. 8 hafta sürecek bu seferberlik kapsamını önümüzdeki günlerde daha da genişletmeyi hedefliyoruz. Ailelerin ciddi manada desteğine ihtiyacımız var. Kız çocuklarının okullaşması ile alakalı çok ciddi çalışmalar yaptık. Hiçbir kız çocuğumuz okul dışında kalmasın, okuldan mahrum olmasın diye çabalıyoruz. Bu çocukların okumaması ile ilgili sorunlarla bizzat kendimiz ilgileniyoruz. Kız öğrencilerimizin okullaşması için yaptığımız çalışmalar sonucunda ilköğretimden sonra okula devam etmeyen 5 bin kız öğrencimizden bin tanesini yeniden okula kazandırdık. Şu anda çalışmalarımız süretli bir şekilde devam ediyor” telgraf

86 views