tesgaziantep logo
Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi Resmi Sitesi

Ezan Sesi Yerine Çan Sesi!

tesakademi

Bakan camiyi kilise yapıyor Diyanet ses çıkartamıyor

Diyanet İşleri Başkanlığı’na 6-7 hafta önce, belgeleriyle birlikte 3 tane önemli soru ilettim.
İlk olarak, AKP’nin Kültür ve Turizm Bakanlığının, Tapu Kadastro ve Vakıflar Genel müdürlüklerinde “cami ve arsası” olarak tapusu ve vakfiye kaydı bulunan müştemilatı “kilise”ye çevirmesini sordum. Diyanet İşleri Başkanlığı, mevzuat böyle, elimizden bir şey gelmiyor, dedi.
İkinci olarak, Başkanlık makamına, İzmir’in Foça ilçesindeki 500 yıllık tarihi caminin özelleştirme kapsamında satılığa çıkartılmasını sordum; Başkanlık, konuyu yakından takip ediyoruz, diye cevapladı.
Son olarak, Başkanlığa, “Bismillahirrahmanirrahim” ayet-i kerimesi üzerine “Tanrı İsa figürü ve Haç yerleştirilmiştir, İslam akaidi bakımından hükmü nedir?” diye sordum; “doğru değildir” demekle yetinildi.
İslam dininin vazgeçilemez esaslarını ifade eden “akaid” eksenli 3. soruma, İslam akaidi açısından detaylı ilmi cevap verilmesini için, Başkanlık makamına sorumu yineledim. Cevaplarını bekliyorum.
Bu “hassas ve ciddi” konularda Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelttiğim soruları ve Başkanlık makamından tarafıma gönderilen cevapları, sizlerle paylaşıyor, Türkiye’nin gidişatını ve millet olarak akıbetimizi takdirlerinize bırakıyorum.
“Diyanet İşleri Başkanlığı makamına,
Başkanlığınız ile ilgili aşağıda belge ve bilgilerini sunduğum 3 temel konuda yapılan girişimleri ve Başkanlığı’nızın bu hususlardaki görüşlerini acilen öğrenmek istiyorum.
1- Ekte sunduğum TC. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait 13 Şubat 1995 gün ve 109 sayılı belgede belirtildiği üzere, Bursa İli, İznik İlçesi’nde bulunan Ayasofya Cami, imar, tapu ve eski eser kuyudatında “cami” olarak kayıtlı bulunması sebebiyle, müze veya bir başka maksatla kullanılamayacağı açıklanmaktadır. Ekte sunduğum tapu fotokopisinde de söz konusu müştemilat, “Ayasofyayı Sağıre camii ve arsası” olarak kayıtlı olduğu görülmektedir.
Hal böyle iken, yine ekte sunduğum İVEDİ / 20.10 .2010 tarihli Kültür ve Turizm Bakanlığı belgesinde, İçişleri Baknalığı’nın sözkonusu Cami ve müştemilatını 21.10.2002 tarih ve 234575 sayılı yazısında “hac için Hristiyanlarca ziyaret edilecek mekan” olarak tahsis edildiği,
Buna istinaden sözkonusu caminin Kültür Bakanlığı tarafından 20. 10. 2010 tarihli yazısıyla “Bursa İli İznik İlçesindeki Ayasofya Kilisesi ve KonsülSarayı” olarak tahsis edildiği belirtilmektedir.
Camilerin korunup kollanması, vakfiyelerine uygun olarak kullanılması hususunda görevi bulunan Diyanet İşleri Başkanlığımız, bu konuda herhangi bir girişimde bulunmuş mudur?
Orhan Gazi Han’ın vakfiyesi olan bu cami ve müştemilatı, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün meselesi olarak mı görülmektedir?!
Başkanlığın, İznik Ayasofya Camii ve müştemilatının “kilise” olarak tahsis edilmesi konusuna yaklaşımı nedir?
2- TBMM Genel Kurulu’nda, İzmir Milletvekili olan Kamil Erdal Sipahi tarafından, İzmir’in Foça İlçesi Kozbeyli köyündeki 500 yıllık cami, 152 parça tarla ve taşınmazla birlikte satışa çıkarıldığı gündem edilmiştir.
1638 yılında köyün kurucusu Kuzu Bey tarafından yaptırılmış olan bu cami şu anda satılıktır.
Hatta köy camisiyle ilgili bilirkişi raporuna “Cami olarak kullanılmaktadır’ diye şerh düşülmüş, metrekaresine 4 bin lira rayiç bedeli biçilmiştir.
Camilerle ilgili 1. derecede yetki ve sorumluluğu bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı’mız, böyle bir satıştan haberdar mıdır?!
Şayet bu cami, bir yabancı tarafından satın alınarak kilise haline çevrilecek olursa, bunun dinimizdeki sorumluluğu ve vebali nedir?
Diyanet İşleri Başkanlığı böyle bir girişime nasıl yaklaşmaktadır!?
3- Ekte sunduğum belgede görüldüğü üzere, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü’nün “İznik Türkiye” başlığıyla hazırlattığı ve Gökçe Ofset / Ankara 2009’da bastırıp ücretsiz olarak dağıttığı 22 sayfalık kitapçıkta İznik Camii’nin kubbesindeki “Bismillahirrahmanirrahim” ayet-i kerimesi üzerine Tanrı İsa figürü ve Haç yerleştirilmiştir.
Besmelenin aynı zamanda Kur’an-ı Kerim ayeti olduğu göz önüne alındığında yapılan böylesi tahribatın İslam akaidi açısından değerlendirilmesi ve hükmü nedir?
Bu tahrifat ve tahrifatın önlenmesi ve söz konusu kitapcıkların toplatılması hususunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın herhangi bir girişimi olmuş mudur?
Ekler:
1-Kültür Bakanlığı’nın İznik Ayasofya Camii’ni “kilise” olarak tahsis etme yazısı, 2- Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yazısı, 3-Ayasofyayı Sağır Camii ve arsası tapu senedi, 4-Kültür Bakanlığı Tanıtım Genel Müd. Kitapçığı ilgili bölümü
Bu suallerime Diyanet İşleri Başkanlığı makamının, 12 Ocak 2011 tarih ve B.02.1.DİB.0.063-622.02-07 sayı ile gönderdiği bilgi notunun “cevap” bölümü aynen şöyledir:
“1- Diyanet İşleri Başkanlığı hukuki tüzel kişiliği olmadığı için mülk edinememektedir. Ülkemizde Cami, Mescit ve bunların müştemilatı ile Kur’an Kurslarının mülkiyeti hazine, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzel kişilere aittir. Bu durum hukuken sorumlu olduğumuz ibadethanelerin yönetiminde zaman zaman Başkanlığımızın ciddi sorun ve sıkıntılarla karşılaşmasına neden olmaktadır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre Cami, İçişleri, Kültür ve Turizm Bakanlıklarına göre kilise olarak kullanılması ön görülen tarihi yapının ibadethane olarak Başkanlığımıza yönetimi verilmediği için, Kurumumuzca yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.
2- İzmir Foça İlçesi Kozbeyli Köyündeki tapu ihtilafından doğan tarihi cami ile ilgili süreç, Başkanlığımızca yakinen takip edilmektedir. İzmir Valiliği, İzmir İl Müdürlüğü ve Milli Emlak yetkilileri ile konunun çözümü için gerekli iş ve işlemler yapılmaktadır.
3- “Bismillahirrahmanirrahim” ayeti kerimesi üzerine Hıristiyanlığın sembollerinin yerleştirilmesi doğru değildir.”
Konunun ve sorularımızın takipçisi olmaya devam edeceğiz.

KAYNAK : M. Emin Koç/ Yeni Mesaj Gazetesi

107 views

tesakademi
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ