MEB TELAŞA DÜŞTÜ
Van ilinde yapılan usulsüz atamanın basına yansıması üzerine, MEB üst yönetimi konu hakkında kamuoyunu ikna edici açıklamalar yapmak yerine; atamayı gündeme taşıyan ve son derece haklı sorularla bu garipliğin aydınlatılmasını talep eden sendikamıza saldırmayı tercih etmiştir. Ancak unutulmasın ki; biz, sorumluluğumuzun gereği olan işimizi yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz.
HABER AYRINTILARI: 90 PUANLIK ÖĞRETMEN ATAMA SORUSU İÇİN TIKLAYINIZ
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarına öğretmen olarak atanacakların, atamalarına esas olan alanları ile mezun oldukları yüksek öğretim programları ve aylık karşılığı okutacakları derslere ilişkin esasların 7. maddesinin c bendinde orta öğretim alan öğretmenliğine yapılacak atamalarda eğitim fakültesi mezunlarından bahsetmektedir. Beytullah Yağız’ın 2006 ÖSYM sonuç belgesinde Fen Edebiyat mezunu olduğu, bu tarihte KPSS’den 56.900 puan aldığı, 2007 ÖSYM sonuç belgesinde ise Matematik Öğretmenliği mezunu olduğu KPSS den ise 57.172 puan aldığı görülmektedir.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada “28 Haziran 2007 tarihinden önce, görevlendirilecek sözleşmeli öğretmenler ile ilgili esaslar bakan onayı ile belirlenmekteydi” deniliyor. Tarihlere bir bakar mısınız? Adı geçen şahsın bakanlık açıklamasına göre, bu tarihten ÜÇ GÜN ÖNCE göreve başlatılmış olması düşündürücü değil midir? Bakan onayı demek “Bakanın tasarruf yetkisi vardır, istediğini atar, istemediğini atamaz” anlamında değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hukuk Devletinde Bakan dahi olsa, hiç kimse sınırsız bir yetkiyle yetkilendirilmemiştir. Bu tarihten öncede görevlendirme yapılmış olsa bile bunun kriteri vardır, olmalıdır. Nitekim bunlardan birisi de KPSS’dir.
Bizim iddiamız bu şahsın 2007 yılında ek ders ücreti karşılığı derse girdiğidir. Biz iddiamızın arkasındayız. Bakanlık, açıklamalarını laf kalabalığıyla yaparak kendini haklı çıkarma yerine, iddialarımıza ortaya karşılık belge koymalıydı. Bakanlık, “Bu öğretmen 4/C’li olarak görevlendirilmiştir, aranan şartlara sahiptir, maaş belgeleri ve diğer belgeleri işte bunlardır” diyebilmeliydi. Bunların hiç birini ortaya koymuş değildir. Bunları yapma yerine Milli Eğitim Bakanlığı, kendisine yakışmayan bir anlayışı ve üslubu ortaya koymuştur. Sayın Bakana soruyoruz, “Nedir bu telaş, nedir bu gerginlik?”. Sizi anlamakta güçlük çekiyoruz. Genel Başkanımız İsmail KONCUK bugüne kadar doğru açıklamalar yapmıştır. Her iddiamızın da Genel Merkez olarak arkasındayız. Genel Başkanımız, bakanlığın şeffaf olmayan anlayışından dolayı yapılan bir atamanın usulsüz yapıldığını açıklamıştır. Bakanlık bu açıklamalara karşılık ne yapmıştır. Ortaya belge koyma yerine Genel Başkanımıza saldırmayı tercih etmiştir.
Bakanlık yetkililerine sesleniyoruz; sizi eleştiren, doğru yolu gösterenlere, saldırmak yerine belgelerle konuşun, belgelerle cevap verin. Bu makam birilerine hakaret etme, saldırma makamları değildir. Burası Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Bu kurumun adı bile çok anlam ifade etmektedir. Bunu özellikle hatırlatmak istiyoruz. Kamuoyu şahittir ki, maalesef, Bakanlık bugüne kadar bir çok konuda şeffaf davranmamıştır. Bilgi almayı sendika şubelerine yasaklayan genelge yayınlamıştır. İl içi, il dışı atamalar, ilk atama listelerini yayınlamayarak şaibelere neden olmuştur. Şeffaf yönetim anlayışını bugüne kadar ortaya koyamadınız. Okul ve kurum yöneticilikleri 25.000’e yakın geçici vekâletlerle yürütülüyor. İllerimizde son zamanlarda okul müdürlüklerine yönetmelik dışı, duyuru ilanı yapılmaksızın, yönetici atamalarının il dışına kapalı olmasına rağmen, bakan tasarrufu adı altında atamalar yapılıyor. Soruyoruz size bu mu, şeffaf yönetim? Ülke genelinde duyuruya çıkarmadan şube müdürlüğü atamalarını yaptınız, norm dışında çok sayıda şube müdürünün görevlendirmelerini yapan sizin bakanlığınız değil mi? Yalnızca usulsüz atamalar bunlardan ibaret değil. Kurumlar arası, açıktan atamaların usulsüz yapıldığı haberleri, haber sitelerinde yer almıştır. Bu konu günlerce birçok haber sitelerinde yer alırken, bakanlıktan bu haberlere karşı bir açıklama yapılmamıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı, sendikamıza saldırma yerine kendi yaptıklarına bakmalıdır. Bakanlık, eğitim yöneticiliği atamalarında objektif olma konusunda sınıfta kalmıştır. MEB yönetimi sendikaları siyasi davranmakla suçlayadursun; asıl meselelere objektif bakmayan, ideolojik uygulamaları ortaya koyan Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Yapılan keyfi ve yanlı atamalarla okul ve kurumlarımızda görev yapan eğitim çalışanlarının huzuru kaçmıştır. Bu olumsuz durum işyerlerimizde kamplaşmalara yol açmış, iş barışını zedelenmiştir. Toplumun huzuru ve refahı için, bu anlayıştan süratle uzaklaşmak gerekir.
Türk Eğitim-Sen olarak, sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği bu uyarımızı sürekli yapacağız. Eğitim çalışanları huzur bulana kadar mücadelemizi devam ettireceğiz.
Türk Eğitim-Sen, eğitim çalışanlarının hak ve menfaatleri doğrultusunda sendikacılık yapmaktadır. Türk Eğitim-Sen bugüne kadar, kurumlarımızı yıpratacak, şahısların onurlarıyla alay edecek her hareketten kaçınmış, doğru sendikacılık yapmayı ilke edinmiştir.
Bütün bunlardan sonra şunu iddia ediyoruz: Van iline yapılan Beytullah YAĞIZ’ın ataması şaibelidir. Milli Eğitim Bakanlığı iddia edilen atamaya karşılık ortaya belge koyamamıştır. Bakanlık, bu şekilde cevaplarla kendini aklayamaz. Yapılan usulsüz atamalardan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nı telaş sarmıştır. Sendikamıza yönelik anlaşılmaz saldırı da bu telaşın tezahürüdür.
Bakanlık yetkililerine sesleniyoruz; sizi eleştiren, doğru yolu gösterenlere, saldırmak yerine belgelerle konuşun, belgelerle cevap verin. Bu makam birilerine hakaret etme, saldırma makamları değildir. Burası Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Bu kurumun adı bile çok anlam ifade etmektedir. Bunu özellikle hatırlatmak istiyoruz. Kamuoyu şahittir ki, maalesef, Bakanlık bugüne kadar bir çok konuda şeffaf davranmamıştır. Bilgi almayı sendika şubelerine yasaklayan genelge yayınlamıştır. İl içi, il dışı atamalar, ilk atama listelerini yayınlamayarak şaibelere neden olmuştur. Şeffaf yönetim anlayışını bugüne kadar ortaya koyamadınız. Okul ve kurum yöneticilikleri 25.000’e yakın geçici vekâletlerle yürütülüyor. İllerimizde son zamanlarda okul müdürlüklerine yönetmelik dışı, duyuru ilanı yapılmaksızın, yönetici atamalarının il dışına kapalı olmasına rağmen, bakan tasarrufu adı altında atamalar yapılıyor. Soruyoruz size bu mu, şeffaf yönetim? Ülke genelinde duyuruya çıkarmadan şube müdürlüğü atamalarını yaptınız, norm dışında çok sayıda şube müdürünün görevlendirmelerini yapan sizin bakanlığınız değil mi? Yalnızca usulsüz atamalar bunlardan ibaret değil. Kurumlar arası, açıktan atamaların usulsüz yapıldığı haberleri, haber sitelerinde yer almıştır. Bu konu günlerce birçok haber sitelerinde yer alırken, bakanlıktan bu haberlere karşı bir açıklama yapılmamıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı, sendikamıza saldırma yerine kendi yaptıklarına bakmalıdır. Bakanlık, eğitim yöneticiliği atamalarında objektif olma konusunda sınıfta kalmıştır. MEB yönetimi sendikaları siyasi davranmakla suçlayadursun; asıl meselelere objektif bakmayan, ideolojik uygulamaları ortaya koyan Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Yapılan keyfi ve yanlı atamalarla okul ve kurumlarımızda görev yapan eğitim çalışanlarının huzuru kaçmıştır. Bu olumsuz durum işyerlerimizde kamplaşmalara yol açmış, iş barışını zedelenmiştir. Toplumun huzuru ve refahı için, bu anlayıştan süratle uzaklaşmak gerekir.
Türk Eğitim-Sen olarak, sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği bu uyarımızı sürekli yapacağız. Eğitim çalışanları huzur bulana kadar mücadelemizi devam ettireceğiz.
Türk Eğitim-Sen, eğitim çalışanlarının hak ve menfaatleri doğrultusunda sendikacılık yapmaktadır. Türk Eğitim-Sen bugüne kadar, kurumlarımızı yıpratacak, şahısların onurlarıyla alay edecek her hareketten kaçınmış, doğru sendikacılık yapmayı ilke edinmiştir.
Bütün bunlardan sonra şunu iddia ediyoruz: Van iline yapılan Beytullah YAĞIZ’ın ataması şaibelidir. Milli Eğitim Bakanlığı iddia edilen atamaya karşılık ortaya belge koyamamıştır. Bakanlık, bu şekilde cevaplarla kendini aklayamaz. Yapılan usulsüz atamalardan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nı telaş sarmıştır. Sendikamıza yönelik anlaşılmaz saldırı da bu telaşın tezahürüdür.
TÜRK EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ
KAYNAK:TÜRK EĞİTİM-SEN
8 views
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ