Kenar Mahalle Okullarının “ÇÖL” Çıkmazı
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin ve taşra yönetimlerinin görmek istemediği büyük şehirlerin varoşlarında bulunan devlet okullarının çıkmazı “ÇÖLE GİTME” geçeğini irdelememiz gerekmektedir.
Varoşlarda çöle gitme ne demektir?
Hangi büyük şehirlerin eğitimine çöle gitme sekte vurmaktadır.
Çöle giden bu çocukların eğitim görme hakkı nasıl giderilecektir.
Bu konu ile ilgili sorular daha da artırılabilir. Fakat okula giden öğrencilerin çöle gitmesini engelleyemez. Bu iş para ile proje ile de çözülemez. Bu bizim eğitimimizin kanayan bir yarasıdır.
Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır ,Hatay, Kahramanmaraş, Adana ve İçel kenar mahallelerde ikametgah eden vasıfsız dar gelirli vatandaşlarımızın Nisan 15 ile Kasım 15 arası ailecek tarım işçisi olarak çalışmaya gitmesine “Çöle Gitme” denmektedir.
Çöle yani çalışmaya gitme; Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep’in kenar mahallelerde eğitimin tamamen durmasına sebep olmaktadır. Adana, Kahramanmaraş ve Hatay’ın kenar mahallelerde biraz da zihniyet değişikliğinden dolayı kısmen etkilemektedir.
Çalışmaya giden aileler; pamuk, pancar, mercimek fındık, fıstık, elma, turunçgillerin toplamasında ve yetiştirilmesinde çalışmaktadırlar. Bu çalışma döneminde okulların açık olduğu sıralarda çalışan ailelerin çocukları eğitim öğretim görememektedirler. Çünkü bu çocuklar da çalışmakta aile ekonomisine katkı sağlamaktadırlar. Bu illerde istihdamı artırmadığınız sürece de bu gerçeği değiştiremezsiniz. Bundan dolayıdır ki farklı çözüm yolları arayıp bulmak zorundayız.
Yeşil kart dağıtıp süt parası vermek çözüm değildir. Kömür dağıtıp giyecek ve yiyecek yardımı da yapmak yarayı kapatmaya derman olmaz. Dernekler kurup projeler üretip belediyelerden veya DTP’den milyarlarca para aktarıp bu çocukları eğitim yaptırmakta çözümün bir parçası değildir.
Çözüm oldukça basittir. Önce bu ailelerin ve çocuklarının bu süre zarfında çalışmaya gittiğini kabullenmemiz gerekir. Bu çocuklarda eğitim öğretim adına her eğitim öğretim döneminde en az 40 en fazla 60 iş günü kaybımız olduğunu da bilmemiz gerekmektedir. Bu çıkmazları kabullenirsek geri kalan teferruatı yerine getirip tek kuruş harcamadan elimizdeki materyallerle olayı planlayıp uygulamaya geçme kalmaktadır.
Uygulama da ise en az iki eğitim müfettişi, varoş okullarında görev yapan sekiz okul yöneticisi, (Müdür,müdür yardımcısı), dört rehber öğretmen ve sekiz okulun her kademe zümre başkanlarından komisyonlar oluşturulması yeterli olacaktır. Bu komisyonlar uygulanan programı inceleyerek birleştirme, ayırma ve öncelikleri belirleyip en az 120 iş gününü kapsayacak hızlandırılmış bir program çalışmasını bir ay gibi bir sürede hazır hale getirdiklerinde materyal program sorunu halledilmiş olur.
Bu komisyonlar hemen oluşturulabileceği gibi seminer döneminden önce de oluşturulup çalışmaları sağlanabilir. Böylece hem hızlandırılmış program hazırlanır. Hem de programın tanıtımı il çapında Eylül seminer döneminde gerçekleştirilir. Uygulanmasına geçilir.
Hazırlanıp uygulanan program; kenar mahalle okullarında sınıflar bazında rehberliği ve denetimi de sürekli yapıldığında bu öğrencilerin eğitim öğretim alma problemi çözülür.
Bu çalışma için ayrıca geçici/vekaleten şube müdürü veya herhangi bir eğitim yöneticisi görevlendirmeye de gerek yoktur. Devletin kasasından peş kuruş para çıkmadan bu yöntemle kademeli olarak gerçekleştirilen çalışma ile varoşların eğitim sıkıntısı sorun olmaktan çıkar. Devamsız öğrenci problemi de ortadan kalkar.
Yöntemi, uygulaması ve denetimi basit verimi ise en az %80 olan varoşlarda bulunan okulların eğitimini tetikleyecek bu çalışmanın maliyeti ise sıfırdır.
Buyurun Beyler!
Bu gerçeği kabullenerek Kenar Mahalle Okullarının “ÇÖL ÇIKMAZINI” çözüp çocuklarımızı eğitimsiz kalmaktan kurtaralım.
396 views