tesgaziantep logo
Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi Resmi Sitesi

DAYADIK SIRTIMIZI DEVLETE… YAN GELİP YATIYORUZ…

tesakademi

Sene 1923;

–          “Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz ne kadar verelim?”

Mustafa Kemal Atatürk:

–          “Öğretmen maaşlarını geçmesin.”

Yıl 2011 hükümet KHK ile maaşlarda iyileştirme yapmak için ek ödemeleri artırdı. Hizmetlilerden tutunda şube müdürlerine kadar, birçok kadrodaki memurların maaşları arttı. Artsın elbette artacak… Açlık sınırında yaşamak zorunda bırakılan insanların hayat standartlarını artırmak, daha iyi bir yaşam sürmelerini sağlamak, var olan ekonomik düzen içerisinde hayatlarını devam ettirebilmek için bu ek ödemelerin yapılması şarttı.

Fakat var olan iktidarın, öğretmen alerjisi, öğretmenin ve buna bağlı olarak öğretmenlik mesleğinin değerini düşürmek için elinden geleni yaptığı şu dönem içerisinde yine açlık sınırında kalan tek devlet memuru öğretmen…

Fakat durum bu şekildeyken halkın birçok kesiminde yapılan sohbetlerde, dahası öğretmen yakınları olan kişilerin bile yaptıkları sohbette geçen cümleler…

–          Dayadınız sırtınızı devlete… Yan gelip yatıyorsunuz…

–          Kazma kürek mi sallıyorsunuz sanki. Bu ülkede çöp toplayarak hayatını devam ettiren insanlar var.

–          En rahat meslek öğretmenlik… Kar yağdı tatil, yağmur yağdı tatil.. Koca 3 ay tatili var…

–          Ne var sanki gir sınıfa çık sınıftan.. Salla başı al maaşı..

Peki, öğretmen ne yapar… İlköğretimde çalışan öğretmen Ahmet Bey’in neler yaptığına bir bakalım…

Yönetmelikte de açıkça belirtilen durumla öğretmenin 1 Temmuz itibariyle başlayan tatili, 1 Eylül itibariyle biter. 1 Eylül itibariyle öğretmen okula gider. Tatil yeni bitmiştir. Ve yazdan kalan ekonomik açıklar, kredi kartı borçları kafasını kurcalar. Ve oturduğu evin kömür parası da aklının bir kenarında yer eder. Okula gider. Öğretmenler yaz boyunca yaptıkları Bodrum, Marmaris tatilini dinleyeceğini sanmayın. Köyünde yaptığı işlerin ardından, anne babası ile geçen vaktini anlatır.

Sene başı öğretmenler kurulu toplantısı ile birlikte yarışma başlar. Geçen seneden devam ettirdiği sınıfının duvarları boyasızdır. Boya yatırmak ister ama velilerden para toplamak yasaktır. Kendi cebinden de veremez. Zaten evinin boyasını bile yaptırmamıştır. Gönüllü birkaç veli ile sadece sınıfı duvarlarını silmekle yetinilir.

Eğitim öğretim yılı başlamadan önce yapılan seminerlerle kazandığı engin bilgiler! sayesinde sınıfına girer. Sene başı zümre toplantısı yapılmamıştır.

Veli toplantısı yapılması gerekmektedir. E okula işlenmesi gereken bilgiler bekler. O sene içerisinde adı değiştirilip yenlikmiş gibi sunulan değişikliklerin yeni adını öğrenir.

Devam devamsızlık konusunda evlere telefon etmesi gerekir. Öğrenci okula devam etsin diye gerekirse öğrencinin evine gider. Sene başında o senenin tamamını kapsayan her ders için yapılması gereken planlar hazırlanır. Bir ders boyunca 80 defa tekrarlanan öğretmenim sözüne cevap verebilmek için bin takla atar.

Sınıfa girer ders anlatır sınıftan çıkar doğru nöbet yerine… O müthiş öğrenci orkestrası eşliğinde geçen nöbeti sonunda öğretmenler odasına gider bir bardak çay için… Müdür gelir kalkar sınıfına gider… Derse girer… Sınıfta öğrenciler arasında sorun olmuştur. Ona uğraşır dersin ilk 10 dakikası…

Derse girmeden önce o derse ait materyaller hazırlar, derse hazırlık yapar… Derse girer yazılı sınavı yapar… Sınav biter yazılılar doğru eve… Oku 9 şubeden 300 küsur öğrencinin yazılı kâğıdını tek tek… Ne ki canım… Hemen biter…

Ardından öğrenci gözlem formları aklına gelir onlara başlar. Rehberi olduğu sınıfın öğrencileri hakkında bilgiler toplamaya başlar… Doğum yeri doğum tarihi ardından kardeş sayısı… Ardından öğrencinin anne ve babasının evdeki tartışması, tartışmanın derecesi girilir e okula tek tek…

Sınıfa panolar hazırlanmak zorundadır. Tarih şeridi gelir aklına… Sonra veli grafiği, sonra boy, ağırlık… Ardından Atatürk köşesi… Ve öğrenci etkinlikleri… Her dersin sonunda yapılması gereken değerlendirmeler yapılmalıdır mutlaka… Ve değerlendirme formuna teker teker işlenmelidir.

OGYE toplantıları, TKY toplantıları, çeşitli kurul ve komisyon toplantıları, hizmet içi eğitim ve seminerler… Ve bunların hepsi ders saatleri dışında yapılmalıdır.

Öğrenci tanıma fişleri, rehberlik çalışmaları ile ilgili formlar, tutanaklar, anketler, envai çeşit tören ve kutlamaların tutanak ve dosyaları, bu törenlerin hazırlanması ve sunumu, öğrencilerin çalışma kâğıtları…

Kurumların açtığı sınavlarda ucuz iş gücü… Seçimlerde sandık görevlisi olarak ucuz iş gücü… Nüfus sayımında kapı kapı dolaşan ucuz iş gücü…

Velileri ikna çalışmaları, Okul- Aile birliği toplantılarında velileri ikna çalışması.. Sabun parası, fotokopi parası, temizlik parası, güvenlikçi parası, spor parası ve tuvalet kâğıdı paraları toplanması için velilere yalvarmak zorundadır…

Ve devam eder… Bunlarla bitmez… Daha neler yapılacak neler…

Sınıf başkanı, sorumlu olduğu kulüp başkanı, kitaplık görevlisi seçip, bunları her gün kontrol edecek…  Laboratuvar temizlenecek. Çocukların saç, tırnak ve giysilerinin temizliği ile ilgilenilecek…

Her hafta toplum hizmeti için veliler aranacak, öğrenciler toplanacak… toplum hizmeti adı altında topluma hizmet! yapılacak…

Nöbetlerde mıntıka temizliği yapılacak. Çöpler toplanacak… Toplatılacak… Okula o gün gelemeyen öğretmenin sınıfındaki öğrencilerle ilgilenilecek… Müdür yardımcısının yoğun işlerinden dolayı sınıf arada bir kontrol edilecek…

Sınırsız sorumlulukla öğrenci takılıp düştüğünde dahi önce okul idaresine sonra polise, sonra velisine ardından müfettişe ve en son mahkemeye hesap verilecek… Bu arada kavga edenler ayırılacak. Kafası gözü yarılanlara pansuman yapılacak…

Taşımalı öğrenciler servisten teker teker indirilecek, sayımı yapılacak… Öğle yemeğinde sıraya konulacak, gerekirse yemek dağıtımına yardımcı olunacak… Ve okul çıkışında servise teker teker bindirilecek, servis yoksa velisi beklenecek… Gelmeyen veli varsa öğrenci evine kadar ulaştırılacak…

Dersi boş olan öğretmenler, idarecilerin yoğun işlerinden dolayı girmedikleri derslere girecek… Veya o hafta içerisinde bitirilmesi gereken idari işlerin tamamlanması için idareye yardım edilecek…

Zaman zaman okulda aramalar yapılacak, çantasında bıçak, sallama, cep telefonu, bilumum aykırı neşriyat bulunan öğrenciler tespit edilerek önce idareye ardından velisine bildirilecek. Okul çıkışında da o öğrencilerin bakışları arasında çizilen arabasını tamire götürecek…

Başarı sınavları, deneme sınavları gibi sınavlarda en başarılı sınıf olmak için çalışmalar yapılacak… Eğer başarısızlık varsa bunun hesabı önce müdür yardımcısına sonra müdüre sonra Milli eğitime açıklanacak…

Sınıfta var olan özürlü, anlama yetersizliği olan öğrencilere ayrı ayrı planlar düzenlenip kaynaştırılmaları sağlanarak, sınıfta eğitim öğretime devam edilecek. Bu öğrencilerin gelişimi ile ilgili düzenli aralıklarla tutanaklar hazırlanacak, dosyalanacak…

Beslenme saatinde öğrencilerin beslenmeleri kontrol edilecek, beslenme getirmeyen öğrencilerin derste uyumamaları için çaba sarf edilecek…

Tebliğler dergisi, yeni değişen kanun ve yönetmelikler, günlük haber ve olaylar hakkında bilgi sahibi olunacak…

Bir sonraki gün için verilecek ev ödevleri hazırlanacak, daha önceki gün verilen ödevler toplanacak, değerlendirme notları verilip dosyalanacak, e okula işlenecek…

Tüm bunlardan sonra deprem olur hal hatırları sorulmaz. Terörün 1 numaralı hedefi olurlar. Kaçırılırlar… Soran sorgulayan olmaz…

Bir anda aklımıza gelenler bunlar…

Ve alınan maaş… Okuldaki hizmetlilerden daha az… Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’sinde nereden nereye… Vekil maaşlarının öğretmen maaşlarından fazla olmamasının gerektiği ülkemin geldiği son nokta…

Bu mudur öğretmenin hak ettiği… 24 kasım yaklaşıyor yine.. Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gelen yazıyla zorunlu olarak bir salona doldurup, sayın müdürlerin ve sayın yetkililerin gelmesini dakikalarca bekleterek, öğretmenin ve bu mesleğin kutsallığından bahsettiğiniz yazılarınızı, cümlelerinizi, o değerli sözlerinizi başkalarına saklayın… Ve sakın sakın öğretmenler gününüz kutlu olsun demeyin. Kalmadı günümüz sayenizde…

 

Kaynak: http://www.kamusitesi.com

199 views

tesakademi
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ